gelirdin bana
yalnızlığımda
bir ben uyumamışken koca zindanda
bakardın
suskun ve mahsun
öylece bakardın
en ıssız gecelerimde
güneş gibi doğardın
ve ben gözlerinden
gözlerinden bilirdim
karanlık;
tek gördüğüm renk olacaktı
sen olmasaydın
gecenin en uzun
zindanın en kapalı
hücremin en soğuk
saatlerinde
bırakmıyor beni gözlerin
yılgının kucağına düştüğünü görmedim
korksan bile
ağlasan da
gözlerin
nereye yağacağını bilirdi
billur damlacıklarıyla
sevdansa hiç terketmedi seni
ve sen benimleyken
tebessüm
hiç eksilmezdi yüzünden
gözlerinden
gözlerinden bilirdim
yalnızlık;
en sadık dostum olacaktı
sen olmasaydın
duvarların en sağır
kapıların en kilitli
acıların en sızılı
saatlerinde
bırakmıyor beni gözlerin
sevdamız,
hey bizim deli sevdamız
prangada doğurduk seni
seni zindanda büyüttük biz
kucak kucak ışıkla
ve sen gelirdin bana
hiç ışıksız hücremde
gökleri
bir mendil gibi dürüp ellerinde
güneşi
bir kandil gibi tutup
asardın
gözlerinden,
gözlerinden bilirdim
şu kahpe zindan
belki mezarım da olacaktı
sen olmasaydın
tarihin en uykulu
zamanın en suskun
zulmün en acılı
zalimin en gaddar
kavgamın en çetin
saatlerinde
gözlerin
bırakmıyor beni gözlerin
yeter ki eksilmesin hayalin yâr!