“Bu maden Manisa'nın başının belasıdır”
117 Nolu Turgutlu TARİŞ Üzüm Satış Kooperatifi Başkanı Nuri Pala, geçtiğimiz günlerde kendisini makamında ziyaret eden TURÇEP (Turgutlu Çevre Platformu) heyeti ile yaptığı görüşme sırasında bazı bilgiler de paylaştı. Turgutlu bölgesinde geçtiğimiz hasat yılında üzümde ciddi zarar yaşandığını kaydeden Tariş Başkanı Nuri Pala’nın konuyla ilgili iddiası ise oldukça çarpıcıydı.
Üzümle ilgili yaşanan bu beklenmedik durumu “Çaldağı’ndaki madenin zararlarını üzümde görmeye başladık” sözleri ile ifade eden Nuri Pala, iddiasını da şöyle açıkladı: “Bu yıl herkes üzümünü 10 numara olarak serdi ama sergiden 8 numara, 7 numara kaldırdı. Bunun nedeni ise sadece 3-5 dakika süren bir yağmur" dedi.
"Şimdiye kadar üzümler sergide çok yağmurlar yedi, ama bu zamana kadar böyle bir şey hiç yaşanmadı. Ben ziraatçıyım ve alanım da bağcılıkla ilgili. Ama herkes bilir ki aynı zamanda bir kimyacıyım” diyen Pala, yaşanan bu durumun asıl nedeninin yağmurdaki asit oranının etkisi olduğunu ileri sürdü. TARİŞ Başkanı Pala sözlerini şöyle sürdürdü: “Benim oğlum Ziraat Mühendisidir. O da ziraat mühendisi gözüyle inceledi ve yaptığı tespit benimle aynı oldu, o da bu durumu yağmurdaki asit etkisi ile açıklıyor.”
Manisa’nın tarımda ülkenin en değerli bölgesi olduğunu belirten Turgutlu TARİŞ Başkanı Pala, Çaldağı’ndaki madenin zararlarının en çok bu yıl üzümde görülmeye başlandığını bir kez daha tekrarlarken, sözlerini de “Bu maden Manisa ovasının başının belasıdır. Böyle bir yerde bu madencilik ise bir cinayettir” şeklinde tamamladı.
Turgutlu Ticaret ve Sanayi Odası yönetim kurulu üyesi Zeynel Yaşar’ın açıklamaları da TARİŞ Başkanı Nuri Pala’nın sözlerini doğruluyor. Aynı zamanda tarımla da uğraşan Zeynel Yaşar, “Ben Sarıbey köylüsüyüm. Bizim köyümüzün büyük kesiminin geçimi üzüme dayanır. Çocukluğumdan beri bağcılıkla uğraşırım. Bunca yıldır ne üzümler kaldırdık, ne sergiler, ne yağmurlar gördük. Ama böyle bir şey ilk defa yaşanıyor. Sarıbey köyünde herkes 10 numara üzüm serdi, ama 8 numara üzüm kaldırdı. Nedeni ise üzümler sergideyken sadece 3 dakika süren yağmur. Hatta yağmur bile değil, sadece bir çisenti. Bu da yağmurda asit etkisinin varlığı ile açıklanabilir” dedi.
Madende şimdiye kadar yapılan deneme çalışmalarının daha 200’de 1 oranında olduğunu söyleyen Zeynel Yaşar, “Proje kapsamında 18 milyon ton sülfürik asit kullanılacak. Tam kapasite çalıştığında 5-10 yıl sonra neler olacağını düşünmek bile istemiyorum. Yöremiz dünyanın en verimli tarım topraklarının bulunduğu bir yer. Çaldağı’ndaki bu maden işletmesine kesinlikle izin verilmemeli” açıklamasında bulundu.
“Domateste büyük zarar yaşadım”
Öte yandan Turgutlu Ziraat Odası Başkanı Abdullah Şenol da, bizzat kendisinin domateste çok ciddi zarar yaşadığını ifade etti. Ziraat Odası Başkanı Şenol, geçtiğimiz şubat ayında nezaket ziyaretinde bulunanTURÇEP dönem sözcüsü İsmail Alsaç ve beraberindeki yürütme kurulu üyelerini makamında ağırlamıştı. Sohbet sırasında üzüm ve domates üreticisinin ciddi zarar ettiğini söyleyen Şenol, köylü ve çiftçinin madenin zararları konusunda her zamankinden daha ciddi kaygıları olduğunu da belirtti.
Ziraat Odası Başkanı Şenol, “Ben kendim domateste büyük zarar ettim. Tonlarca domates telef oldu” sözleri ile yaşadığı zararı anlatırken, “Böyle bir şeyi ilk defa yaşıyoruz. Hiç beklemediğimiz ve ummadığımız bir şey yaşadık. Ama bu durumu madenin etkisine bağlayanlar çoğunlukta, çünkü başka türlü açıklayabilmek de mümkün değil” şeklinde konuştu.