Köprübaşı’ndaki radyasyon ölçümü hakkında basın açıklaması yapan TURÇEP, tehdidin boyutuna dikkat çekerken Çaldağı sorununu da hatırlattı: “Çaldağı’ndaki madencilik de Gediz Havzası’nın Çernobili olacak kadar büyük tehlike potansiyeli taşıyor.”
Geçtiğimiz hafta Manisa’nın Köprübaşı ilçesine
BU SONUÇ ABARTI DEĞİL, UYARIDIR
ÇALDAĞI’NDAKİ MADENCİLİK GEDİZ HAVZASININ ÇERNOBİLİ OLUR
Kimyasal yöntemlerle ve ilkel madencilik anlayışıyla yapılan küçük bir maden işletmesinin bile çevre ve insan yaşamı açısından ne kadar büyük bir tehdit yarattığının bir kez daha bu örnekle somut olarak görüldüğünü vurgulayan TURÇEP, “Bu örnek Çaldağı’ndaki maden işletmesinin bütün Gediz Havzası için ne kadar büyük bir tehlike potansiyeli taşıdığını da anlatıyor. Çünkü Çaldağı’nda yapılacak nikel maden işletmesi hem işletme kapasitesi bakımından hem de taşıdığı tehlike potansiyeli bakımından kıyaslanamayacak kadar büyük. Köprübaşı’ndaki bu durum için “Manisa’nın Çernobil’i” demek mümkün, ama Çaldağı’ndaki madencilik de tüm Gediz vadisi için Çernobil felaketi yaratacak büyüklükte bir tehdit.” 18 milyon ton sülfürik asitin kıyaslanamayacak kadar büyük bir çevre felaketi anlamına geleceğini belirten TURÇEP, Çaldağı’ndaki gibi bir madenciliğe bu nedenle dünyanın hiçbir ülkesinde izin verilmediğini de bir kez daha hatırlattı.
ÖZÜRÜ KABAHATİNDEN BÜYÜK
Açıklamasında Köprübaşı’nın AKP’li Belediye Başkanı’nın tutumunu da eleştiren TURÇEP şu açıklamada bulundu: “Köprübaşı Belediye Başkanı Zafer Mergen’in tutumu ancak “özrü bile kabahatinden daha büyük” şeklinde açıklanabilir. Sayın Mergen, "seçim zamanı böyle şeyleri kurcalamayın" şeklinde konuyu örtbas edecek bir tavır takınmak yerine, bugüne kadar böyle ciddi bir konuda kendisinin neden bu kadar duyarsız ve ilgisiz davrandığını, nasıl yerel yöneticilik yaptığını sorgulamalıdır. Çünkü halk sağlığını düşünmeyi ilk başta kendi üstüne vazife saymalıydı.”
YEREL SEÇİM SÜRECİNİ YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ
TURÇEP açıklamasında yerel seçimlere ilişkin görüşlerini ise şöyle ifade etti: “Yaşam alanlarının bu kadar saldırı karşısında kalmasında yerel yönetimlerin ilgisiz ve duyarsız tavrı yaşanılan tehdidin boyutunu daha da vahim hale getiriyor. Bütün bu nedenler dolayısıyla 2013 yılı Türkiye’de "ekolojik yıkıma karşı ekolojik isyan yılı" olarak yaşandı. Bu nedenle artık günümüzde ekolojik yıkıma karşı duran yerel yönetim anlayışı gelişmektedir. Bizler de bu gerçeğin bilincinde olarak yerel seçim sürecini yakından takip ediyoruz.” Bu doğrultuda hazırladıkları ekoloji raporu kapsamında ilçedeki siyasi partiler ve başkan adayları ile görüşmeler yaptıklarını kaydeden TURÇEP, ilk olarak CHP ile görüşmenin gerçekleştiği, yakın zaman içinde MHP ile görüşüleceğini, sırayla diğer partilerle de bu görüşmeleri sürdüreceklerini belirtti.
Kaynak: www.caldagi.com