yakamoz
Kimler neler diyor?
Çaldağı'ndaki madencilik projesi hakkında kimler ne dedi? |
"Nükleer bombadan beter" |
Prof. Ediz TUNCEL (Yakın Doğu Üniversitesi Öğr. Grv.) "1913’te Lefke’de Kıbrıs Maden Şirketi bakırı ayrıştırmak için açıkhavada sülfürik asit kullandı. İki kilometrelik bir alanda havuzlar kuruldu. Bugün o havuzların hali içler acısı. Bölgede muazzam bir çevre kirliliği yaratıldı. İki kilometrekarelik alan 100 kilometrekarelik bir alanı etkiledi. Oraya bir nükleer bomba atmış olsaydınız o boyutta bir tahribat yaratamazdınız. Bu madende çalışan insanların hepsi kanserden öldü. Madenin bir numaralı işçisi olan Rum da, iki numaralısı olan dedem de... Dedem kan kanseriydi. Babam da madende çalıştı, periton kanserinden öldü. Dayım bu madende çalıştı. O da oniki parmak ve pankreasta çıkan kanser türünden vefat etti. Komşumuz da aynı şekilde. Onkoloji merkezinde ölen hastalarla ilgili tutulan defteri incelerken fark ettim ki doğrudan etki alanında olan köylerde ölen insanların hemen hepsi kanserdi. Şu an Kıbrıs’ta en fazla görülen hastalık kan kanseri. Madenin yakınında bir köy var. O köyde ise çok ilginç bir hastalık ortaya çıktı. Bir çeşit kas hastalığı... Sağlıklı insanlar bir anda pelteye dönüyor, kasları erimeye başlıyor, sinir sistemleri iflas ediyor, altı ay geçmeden de ölüyorlar. Herhangi bir tedavi bugüne kadar uygulanabilmiş değil. Oradan ayrılırken maden şirketinin yetkilileri hastalarla ilgili arşiv kayıtlarını alıp gittiler, hastanede de bir şey bırakmadılar." |
"Ankara'yı yanlış bilgilendirmişler" |
AYLA YÖNET (Turgutlu TEMA Temsilcisi) "Dört yıldır bunun mücadelesini veriyoruz. İnanıyorum ki Ankara burada olacakların farkında değil, yanlış bilgilendirme olmuş. Mesela ÇED raporunda gölet olarak adı geçen şeylerin dördünün büyük baraj olduğunu öğreniyoruz. Eminim Ankara’dakiler bunu bilseler onay vermezlerdi. Birinci derecede biz Turgutlu’da yaşayanlar etkileneceğiz. Mesela bu sene çok yağmur yağdı ve 2 Şubat’ta köyden biri “Ufak çaplı bir sel oluştu, köyün içinden sular akıyor” diye beni aradı. Ve bu sularda henüz asit falan yok, normal yağmur suları derenin yatağı bozulduğu için, tedbir alınmadığı için köyün içine taştı. Macaristan’daki olayı biliyorsunuz, bütün köyü o kızıl çamur kapladı. Bu Turgutlu’nun değil, Türkiye’nin sorunu, herkesin müdahil olması gerek." |
“Köylü arazisini sattığına bin pişman" |
Necati Gülkıvrak (Turgutlu Manavlar Odası Başkanı): Necip Köken (Turgutlu Tuhafiyeciler Manifaturacılar Odası Başkanı): Sabri Toker (Elektrikçiler Od. Bşk. / Manisa Esnaf Odaları Başkan Vekili): Halil Turgut (Emekli din görevlisi): Hüseyin Çakı (Sinirli köyü muhtarı): Emine Yönet (Ev hanımı): |
Kaynak: Hürriyet Gazetesi - 17 Ekim 2010 |
|